Samanyolu'nda Hangi Bölgelere Bakalım?
Bir yıldızın çevresinde 'yaşanabilir bölge' olabiliyorsa acaba Samanyolu merkezi etrafında da yaşamın oluşma olasılığının diğer bölgelerden daha fazla olabileceği bir bölge mevcut olabilir mi? Bu bölge Samanyolu merkezine ne çok yakın ne de çok uzak olan bir bölge midir? (Yıldızların yaşanabilir bölgesi gibi)
Gökada ölçeklerinde yaşanabilirlik düşüncesini, süpernovaların biyosfer üzerindeki olası zararlarını dikkate alarak ilk tanımlayan Schklovsky ve Sagan’dır
(1966). Clarke (1981), Seyfert benzeri çekirdek atımlarının gökadamız yaşanabilirliği için olası tehditlerini dikkate almış, Scalo ve Wheeler (2002) Gama
ışın patlamalarının olası biyolojik etkilerini tartışmıştır. Bazı daha az etkin ışınım olayları (novalar ve kataklismik değişenler) da göz önüne alınmıştır fakat bu
olayların yaşanabilirlik için yaratabileceği tehlikeler henüz kanıtlanmamıştır. Güneş sistemindeki Oort kuyrukluyıldızlarının yörüngeleri de bazı etkiler
nedeniyle bozulmaktadır. Geniş ölçekli çekimsel pertürbasyonlar, dikine gel-gitler, dev moleküler bulutlar ve yıldızlara yakın geçişler gibi.
Marochnik (1984) ve Bal’azs (1988), Güneş'in gökada merkezi etrafındaki hareketinin eşdönme (co-rotation) çemberine yakın olmasının yaşanabilirlik için
önemli olduğunu belirtmişlerdir. Eşdönme çemberi yakınlarında dolanan sistemler sarmal kolların dolanma dönemiyle aynı döneme sahip olan sistemlerdir. Böylece sarmal kollara girmeyen sistemler girenlere göre daha uzun süre yaşanabilir ortamlarını koruyacaktır. Çünkü sarmal kollarda büyük kütleli yıldızlar vardır ve bunlar evrimlerinin sonunda süpernova patlaması geçirir. Süpernova etki alanının yakınlarından geçiş yapacak sistemler ise bundan etkilenecektir.
Gonzalez ve ark. (2001) görünüşte farklı olan birçok gökada etmenini, Gökada Yaşam Bölgesi (GHZ: Galactic Habitable Zone) tanımını yapmak üzere birleştirmiştir. GHZ’nin iç sınırı biyosferi etkileyebilecek çeşitli tehlikelerin göz önüne alınmasıyla, dış sınırı ise dünya benzeri bir gezegenin oluşması için gereken minimum metal bolluğu hesaba katılarak belirlenmiştir. Metalce zengin yıldızlar etrafında dev gezegenlerin olması daha büyük bir olasılıktır. Fakat bu gezegenler genellikle kısa yörünge dönemli olmaya yatkındır, dolayısıyla dünya benzeri, yaşanabilir gezegen olmaya pek uygun değildir. GHZ’nin evrimi, öncelikle yıldızlararası gazın metal bolluğunun evrimi ve geçici ışınım olaylarının evrimi ile belirlenmiştir. Ayrıca, jeolojik açıdan önemli olan ve yıldızlararası ortamda bulunan radyoizotopların bolluklarının evrimi de GHZ’nin evrimi hakkında bilgi verir. Lineweaver ve ark. (2004) GHZ’yi, gökada kimyasal evrim modellerini kullanarak tanımlamışlardır. Bu modeller, yıldızlararası gazların metalliğinin evrimi ile süpernovaların olası etkilerini içerir. Samanyolu’nda bulunan yıldızların yaklaşık %10’unun GHZ içinde olduğunu belirtilmiştir.
Tüm bu faktörleri sıraladığımızda Samanyolu merkezi etrafında da yaşamın oluşma olasılığının diğer bölgelerden daha fazla olabileceği bir bölge belirlenebiliyor. Bilim insanlarına göre bu sınır gökada merkezinden itibaren 20bin-30bin ışıkyılı mesafeleri arasındadır. Güneşimiz, Samanyolu merkezine 26bin ışıkyılı mesafededir ve kesin olarak bu bölge sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu da demek oluyor ki, teknolojimiz ilerledikçe ve biz gökadamızda yaşam arayışlarına devam ettikçe 'öncelikle bakılması gereken yerler' GHZ sınırları içinde kalan yerler olabilir. GHZ'nin bu sınırları şimdilik tahminden ileri gidemese de yeni çalışmalarla, gözlemlerle desteklenmesi olasılık dahilindedir.